Belgeselci ve gazeteci İsmail Kahraman’ın 3 yıl önceki facebook paylaşımını sizlere sunuyoruz.
Gebze gazetesi www.gebzegazetesi.com ve gazete Gebzede belgeselcinin not defteri köşesinde 12 Ocak 2022 tarihinde yayınlanan makalelerimi sizlerle paylaşıyorum
Makalemin Tam Metni
Çeşme Tarih kültür ve medeniyettir
Çeşme abı hayat Sevda aşk ve sevgilidir
Çeşme vefalı dost arkadaş sadık yardır
Çeşme gönül telimizi titreten türkü ve şiirdir
250 yıllık Gebze Çınarlı Namazgah çeşmesi vali ve belediye başkanlarına sesleniyor. Çeşme Kültürünü yaşatın suyumu verin diyor.
www.gebzegazetesi.com da yazdığım makale
Çınarlı Namazgah Çeşmesi ile söyleşi yaptık. Suya hasret Namazgah çeşmesi çok dertli ,suyum yıllardan beri kanalizasyona akıyor dedi.
Çınarlı çeşme Rumeli türküsü ile sesleniyor
Vekilleri vali ve belediye başkanını bekliyor. Çoban çeşmesi şiiri ile dile gelip sitem ediyor.
ÇOBAN ÇEŞMESİ
Ünlü şairimiz Faruk Nafiz Çamlıbel Çoban Çeşmesi şiirinden Gebze Çınarlı çeşmesine sesleniyor ünlü şairimizin şiirini Valimiz sayın Seddar Yavuz ve belediye başkanımız sayın Tahir Büyükakın’a armağan ederek Çınarlı Çeşme ile ilgilenmelerini bekliyoruz.
Çoban Çelmesi
Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?
“Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca,
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmaya çoban çeşmesi…”
O zaman başından aşkındı derdi.
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi.
Vefasız Aslı’ya yol gösteren bu,
Kerem’in sazına cevap veren bu,
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu…
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi.
Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda.
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda,
Ateşten kızaran bir gül arar da
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi.
Ne şair yaş döker ne âşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar:
Beyhude seslenir, beyhude çağlar
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi…
Faruk Nafız Çamlıbel
Çınarlı Çeşme Banada Sitem Ediyor
Gebze’nin sembollerinden suyu ceşme yerine kanalizasyona akan 250 yıllık tarihi Çınarlı Namazgah Çeşmesi ile belgesel söyleşi yaparken suyumu akıtamadım diye banada sitem etti. Sürekli beni yazıyorsun bir kezde benim ağzımdan beni yaz ve bu şehrin en önemli yetkililerine ben sesleneyim dediği için bu makaleyi vali ve Başkan beye hitaben yazdım.
Çınarlı Namazgah Çeşme’den Canlı Yayın
Gebze Gazetesi tarihi çeşmeden canlı yayın yaparak bir kez daha konuyu gündeme getirdi.
Gebze Mualla Ateş karşısında Tarihi Çınarlı Namazgah çeşmesinden Gebze Gazetesi www.gebzegazetesi.com olarak canlı yayın yaptık.
Çeşmenin karşısında Mualla Ateş istasyonunda 40 yıla yakın çalışan Erdoğan Özkan İle 1977 den beri Gebze’nin geçmişine yolculuk yaparak tarihe not düşüp zamana noterlik yaptık. Çınarlı Namazgah çeşmesini konuştuk.
Suyu kesilen 250 yıllık tarihi geçmişi olan Çınarlı Namazgah Çeşme ile ilgili daha önceki makalelerimi valimiz ve belediye başkanımızın ilgi ve bilgilerine arz ediyorum.
Merhum Şairimiz Sezai Karakoç’un Aziz hatırasına Çeşmenin Suyu Bağlansın
Çeşme ile ilgili şiir yazan şairlerimizden Sezai Karakoç çeşmeyi çok güzel anlatmış , ümid ediyorum valimiz ve belediye başkanımız geçtiğimiz aylarda ebediyete göçen Sezai Karakoç’un ruhu İçin suyu çeşme yerine kanalizasyona akan tarihi Çınarlı Namazgah çeşmesinin suyunu akıtırlar.
Sezai Karakoç’dan Çeşme Şiiri
Benim yalnızlığımdan
Damıtılmış çeşmeler
Kurumuş unutulmuş
Ceşmelerin akışıyım
İnsanlık içinde
Ay görmez onları onlar ayı görür
Aydan haberlidirler
Söylediklerinin çoğu
Ay hakkındadır
Aya dair
Ayın tarihine ait
Fındıklılı Mehmet Ağa
Çeşmesi
Silahtar Tarihinin yazarı
Yenilmez karpuzlar
Acı salatalıklar yıkamıştım suyunda
İçilmez
Bozuk suyunda
Gece yarısı
Ay ışığında
Yaz ay ve ben
Silinmeye yüz tutmuş yazı
Ölümü hecelemiştik
Ortalığı dolduran sesinde
Ta… aşağılarda olan yatıra
Bir türkü söylüyordu
Ölüm ötesinde açmış
Menekşeler kimliğinde
Ölüydü insanlar
Yalnız yaşıyordu o yatır
Ve o çeşme
Ben de
Sıratı andıran bir çizgide
Soluyordum devrildim devrileceğimi
Hayatı ve ölümü birlikte
Aynı geçmezlik ve değişmezlikte
Aynı yenilik ve tazelikte
Ürpererek geçiyordu yarasalar
Uzaklardan
Beyoğlu’nu bir telgraf gibi
İleterek birbirine