BELGESEL TADINDA SAKARYA’DAN SEYHUN NEHRİ’NE İPEK YOLU’NDA EVLİYA ÇELEBİ’NİN İZİNDE VAKIFLAR MEDENİYETİ BELGESELİ ÇEKİYORUZ
ANKARA NALLHAN İLÇESİ ULIHAN. (KÖSTEBEK -KÖSE BEY ) KÖYÜNDEN www.devrialem.tv CANLI YAYINDA
Tarihler 19 Haziran 2024 İlim Kültür Tarih Araştırmaları Merkezi www.iktav.com olarak Evliya Çelebi’nin izinde Sakarya Nehri’nden Seyhun Nehri’ne Evliya Çelebinin izinde İpek Yolunda vakıf medeniyeti tarihimizi araştırıyoruz. Uzun yıllar her gün TGRT ve birçok tv kanalından yayınlanan devri alem belgesel programı (www.devrialem.tv ) olarak vakıflar medeniyeti Tarihimizin belgesel çekmeye Ankara Nallıhan bölgesinde devam ediyoruz.
TGRT’de yayınlanan Devri Alem belgesel program yönetmeni ve 40 yıldır Gebze gazetesini (www.gebzegazetesi.com ) yayınlayan Çin’den Anadoluya İpekyolu şehirleri belgeselini de çeken www.ismailkahraman.net ULHAN tarihi ile ilgili canlı yayında Bilgi veriyor
https://www.facebook.com/
EVLİYA ÇELEBİ’NİN KALEMİNDEN ANKARA NALLIHAN İLÇESİ ULU HAN (KÖSTEBE-KÖSEBEY) KÖYÜ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER VERDİĞİ YAZISI
Beypazarı’ndan kuzeye mamur ve verimli yerlerden geçerek açık havada 9 saatde Sarılar Köyü’ne geldik. Geniş yayla olup 100 evli bir köydür. Buradan 7 saatde Kösebey Hanı denilen köye geldik. Buda bir dereli yerde olup 100 evli mamur köydür. Ahalisi örfi tekaliften affolunmuştur. Sultan Ahmed Han Devrinde celaliler burada bir kervan bozup 2000 den fazla Allah’ın kullarını kılıçtan geçirdikleri için buraya Nazif Paşa merhum kale gibi bir büyük han yaptırarak köy halkını oturtmuş ve gide gide köy büyümüştür. Camii hanı hamamı imareti küçük çarşısı vardır. Üzüm turşusu çok beğenilir. Ama hanının Anadolu ülkesinde benzeri yoktur. Meğer Şam yakınındaki Kadife ve Sa’sa’a hanı ola. İçli dışlı birkaç haremli 2000 at alır ahırlı başkaca develiklibeyaz sahra gibi bir meydanlı mavi kurşunla örtülü bir mamur handır.
Oradan kuzeye gidip 6 saatde (Nazlıhan) konağına geldik. Bağlı bahçeli olup safi kavaklı bir dere içinde 100 evli bir küçücük muaf Müslüman köyüdür. Hâkimi yine Nazif Paşa mütevellisidir. Bu han dahi Nazıf Paşa’nın hayratıdır. Hemen köstebek yuvası gibi bir hendese üzerine yapılmış tuhaf büyük bir hayrattır. Bütün 150 ocaktır. Burada da bir ziyafet evi vardır. Gelip gidene açık her adam başına bir parça ekmek bir sahan çorba mum ışığı ile klavuzları götürüp hizmet ederler. Buradan da hareketle Türbeli Göylük (Göynük) kalesine geldik.
Bu kaleye Torbalı Göylük derler ama doğrusu Türbeli Köylük’tür. Fakat kalesine Rum tarihlerinde Alexandr Anos derler. Bursa tekfuru tarafından yapılmıştır.
Bu kaleyi 712 (1312) senesinde Osman Gazi fethetmiştir. Bolu sancağı tekfurunda olup yüzeli akçalık nahiye merkezidir. Kethudâ Yeri kethudâ serdarı vardır. Kalesi göğe baş uzatmış bir kaya üzerinde olup boş ve harap kullanılmaz olmakla kale ağası ve neferleri yoktur. Bu şehrin iki tarafı kayalı ve dağlı bağlı olup şehir içinde bir nehir akar ki dağlarından inip çam olduklarından oluktan akar gibi akan bir ab-ı hayattır. Şehir eski ve şirin olup ahalisi hep Türktür.
(Kaynak https://www.goynukluler.com/
Nallıhan Uluhan (Kösebey-Köstebe) Camii Hakkında tarihi Bilgi
17.yüzyıl başında sadrazamlık yapmış olan Nasuh Paşa tarafından Ankara Göynük arasındaki 3.menzilde yaptırmış olduğu han ile birlikte yapıldığı anlaşılan Uluhan Köyü Camiinin orijinal yapısından günümüze sadece minaresi kalmıştır. Zelzele mıntıkasında bulunan eserin yapılışından sonra birkaç defa meydana gelmiş olan zelzelelerle tahribe uğrayarak yenilenmiş olduğu muhakkaktır. Ancak Cami’nin beden duvarları kısmen eski durumu muhafaza etmektedir. Boyuna dikdörtgen plandaki ahşap tavanlı caminin kuzey tarafındaki ahşap kadınlar mahfili muhtesdir. Camiinin kuzeybatı köşesinde camiden 2,80 m açıkta bulunan orijinal minare harap vaziyettedir. Kare kaideli ve tuğla gövdeli minarenin kaide kısmında kesme taş kullanılmış olup taşlar arası tuğlalarla kasetlenmiştir….”
İPEK YOLUN DA VAKIFLAR MEDENİYETİMİZİ. EVLİYA ÇELEBİNİN İZİNDE NALLIHAN DA BELGESEL ÇEKİYORUZ
Tarihler 19 Haziran 2024 İlim kültür tarih araştırmaları merkezi www.iktav.com olarak evliya çelebinin izinde Sakarya Nehrinden. Seyhun nehrine. evliya çelebinin izinde. İpek yolunda vakıf medeniyeti tarihimizi araştırıyoruz.
Uzun yıllar. her gün TGRT ve bir çok tv kanalından yayınlanan devri alem belgesel programı (www.devrialem.tv ) olarak vakıflar medeniyeti Tarihimizin belgesel çekmeye Ankara Nallıhan ilçesin de TGRT de yayınlanan devri alem belgesel program yönetmeni ve 40 yıldır Gebze gazetesini (www.gebzegazetesi.com )yayınlayan Çin’den Anadoluya İpekyolu şehirleri belgeselini de çeken www.ismailkahraman.net Ankara Nallıhan ilçesiin de Nasuh paşa vakfı Tarihi Kocaman ve Nasuh paşa vakfı tarihi ile ilgili canlı yayında Bilgi veriyor
https://www.facebook.com/
ÇİNDEN ANADOLUYA İPEK YOLU BELGESELLERİMİZ
https://www.youtube.com/watch?
https://www.youtube.com/watch?
Ankara Nallıhan İlçesi
Ankara şehir merkezine uzaklığı 161 km., 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımına göre nüfusu 40677’dir. Ankara’nın batısında yer alan Nallıhan’ın doğusunda Beypazarı, güneyinde Eskişehir ili, batısında ve kuzeyinde Bolu ili bulunmaktadır. Yüzölçümü 1978 km2dir.
Nallıhan ilçe merkezi ve bağlı yerleşmeler, milat öncesi ve sonrası iskan bölgesi olmuş, bilinen yerleşmeler genellikle Friğ, Roma ve Bizans dönemine aittir. Antik Roma Yolu üzerinde bulunması bu bölgenin ticari ve askeri önemini artırır. İstanbul’dan başlayan antik Roma-Bizans “Via Tauri” (Hac Yolu), Galatia (Ankara)’ya Nallıhan’ın Ericek Köyü yakınlarında girmektedir. Burada bir “Mansio” vardır. Buradan Karahisar Köyü yakınlarındaki “mutatio”ya kavuşur. Bu yol “Iliopolis” (Sarıyar Barajı suları altında kalan Sarılar Köyü) üzerinden “Siberis” (Aladağ Çayı) üzerindeki köprüden geçerek “Sykeon’a (Çayırhan yakınlarında Gülşehri) ulaşır ve Ankara’ya kadar gelir. Şimdiki yerleşim yerinin yakınında bulunan eski “Gordium” şehri Romalıların Britanya krallarıyla yaptıkları savaşlarda tahribata uğrayınca terkedilir. Harap olan eski şehrin yerinde “Cleon” (Kaleon) tarafından yeni bir şehir kurulur ve ismi de “Juliopolis” olarak değiştirilir. Juliopolis, eski Gordio Koume’ye verilen isimdir. Son Bizans devrinde ismi tekrar değiştirilmiş ve “Basileon” olur.
1073 yılından itibaren Oğuz Türkmen boylarının akınları ile Bizans hakimiyetinde bulunan bölge Türklerin eline geçer. Bu bölgeye Oğuz Türkmen boyları gazi-dervişlerin kurduğu zaviyelerle iskana açılır. Daha sonra “Horasan melametiliği”ni benimseyen dervişlerin kurduğu zaviyelerin etrafında meydana gelen köyler “Fütüvvet ehli” ahi büyüklerinin de zaviyeleri ile zenginleşir. Anadolu Selçukluları zamanında yaşamış ünlü mutasavvıf Yunus Emre bu bölgede yaşar. Günümüzde Tabdukemre Köyü’nde Yunus Emre’nin mürşidi “Tabduk Emre” dergahı ve türbesi bulunmaktadır. Osmanlı Devletinin kuruluşunda büyük emeği geçen “Çandarlı” ailesi de bu Nallıhan bölgesinde yaşamış olan “ahi” büyüklerindendir.
Osmanlı döneminde tarihi İpek Yolu, “İstanbul-Bağdat Caddesi” adı ile önemini korumuş, 1603-1617 yılları arasında Osmanlı padişahı olan Sultan Birinci Ahmed’in sadrazamı Nasuh Paşa Paşa tarafından bu yol üzerine üç adet han yaptırılmıştır. Bu hanlar “Çayır Han”, “Nallı Han” (Koca Han) ve“Ulu Han”dır. Nasuh Paşa ayrıca Nallıhan ilçe merkezinde bir cami ve hamam yaptırır.
Askeri ve ticari yol güzergahında bulunan ilçe de Türklerin haricinde Ermenilerde yaşamış, bu birliktelik “tehcir”e kadar devam etmiştir. Osmanlı yönetiminde “Hüdavendiğar” (Bursa) sancağına bağlı bir nahiye merkezi olan “Karahisar-ı Naallu” ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Ankara sancağına bağlanarak, “Korupazarı Naallu” ve “Karahisar-ı Naallu” diye ikiye ayrılır. Daha sonra “Karahisar-ı Naallu” adıyla anılır.
Ünlü seyyahımız Evliya Çelebi, Ankara’dan hareket ederek Beypazarı, Çayırhan, Nallıhan ve Uluhan Köyü üzerinden Gölcük’e geçer.
1571 tarihli Osmanlı Tahrir Defterindeki kayıtlarda; Nahiye-i Karahisar-ı Na’llu’nun 3 mahalleden oluştuğu, zeamet türü vergi ödediği, kendisine 144 köy ve 17 mezra’nın bağlı olduğu yazılıdır. Osmanlı idari teşkilatındaki değişiklikler sonucunda kaza merkezi olan Nallıhan’da 1864 yılında belediye teşkilatı kurulur.
Osmanlı döneminde ipek böceği kozasının yetiştirildiği önemli bir merkezdir. Günümüzde ki Subaşı Köyü, Osmanlı döneminde idari bir birim olan “subaşılık”tır
Çayırhan ise belde olur.
Sarıyar Barajının yapımıyla Nallıhan’a bağlı üç köy; “Sarılar”, “Yardibi” ve “Fasıl” baraj gölü suları altında kalır. Gökçekaya Barajı’nın yapımından etkilenen “Nallıkozlu” Köyü Emremsultan Köyü hudutları içine, “Karahisarkozlu” ise kendi yaylasına taşınır.
Büyük bir bölümü ormanlarla kaplı Sakarya nehri havzası içinde kalan Nallıhan ilçesinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Arıcılık, ipek böcekçiliği, hububat tarımı, sebze ve meyvecilik ilçe ekonomisinin en önemli geçim kaynaklarıdır. İlçedeki ülkemizin önemli tesirlerinden olan Sarıyar Hasan Polatkan Barajı, Gökçekaya Barajı ve Hes (Hidro Elektrik Santralı), Yenice Barajı ve Hes (Hidro Elektrik Santralı) ve Çayırhan Termik Santralı ilçe ekonomisine büyük katkıları vardır.
(Abdülkerim Erdoğan, Adım Adım Ankara, Ankara Büyükşehir Belediyesi Yayınları, Ankara, 2007)
Ankara şehir merkezine uzaklığı 161 km., 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımına göre nüfusu 40677’dir. Ankara’nın batısında yer alan Nallıhan’ın doğusunda Beypazarı, güneyinde Eskişehir ili, batısında ve kuzeyinde Bolu ili bulunmaktadır. Yüzölçümü 1978 km2dir.
Nallıhan ilçe merkezi ve bağlı yerleşmeler, milat öncesi ve sonrası iskan bölgesi olmuş, bilinen yerleşmeler genellikle Friğ, Roma ve Bizans dönemine aittir. Antik Roma Yolu üzerinde bulunması bu bölgenin ticari ve askeri önemini artırır. İstanbul’dan başlayan antik Roma-Bizans “Via Tauri” (Hac Yolu), Galatia (Ankara)’ya Nallıhan’ın Ericek Köyü yakınlarında girmektedir. Burada bir “Mansio” vardır. Buradan Karahisar Köyü yakınlarındaki “mutatio”ya kavuşur. Bu yol “Iliopolis” (Sarıyar Barajı suları altında kalan Sarılar Köyü) üzerinden “Siberis” (Aladağ Çayı) üzerindeki köprüden geçerek “Sykeon’a (Çayırhan yakınlarında Gülşehri) ulaşır ve Ankara’ya kadar gelir. Şimdiki yerleşim yerinin yakınında bulunan eski “Gordium” şehri Romalıların Britanya krallarıyla yaptıkları savaşlarda tahribata uğrayınca terkedilir. Harap olan eski şehrin yerinde “Cleon” (Kaleon) tarafından yeni bir şehir kurulur ve ismi de “Juliopolis” olarak değiştirilir. Juliopolis, eski Gordio Koume’ye verilen isimdir. Son Bizans devrinde ismi tekrar değiştirilmiş ve “Basileon” olur.
1073 yılından itibaren Oğuz Türkmen boylarının akınları ile Bizans hakimiyetinde bulunan bölge Türklerin eline geçer. Bu bölgeye Oğuz Türkmen boyları gazi-dervişlerin kurduğu zaviyelerle iskana açılır. Daha sonra “Horasan melametiliği”ni benimseyen dervişlerin kurduğu zaviyelerin etrafında meydana gelen köyler “Fütüvvet ehli” ahi büyüklerinin de zaviyeleri ile zenginleşir. Anadolu Selçukluları zamanında yaşamış ünlü mutasavvıf Yunus Emre bu bölgede yaşar. Günümüzde Tabdukemre Köyü’nde Yunus Emre’nin mürşidi “Tabduk Emre” dergahı ve türbesi bulunmaktadır. Osmanlı Devletinin kuruluşunda büyük emeği geçen “Çandarlı” ailesi de bu Nallıhan bölgesinde yaşamış olan “ahi” büyüklerindendir.
Osmanlı döneminde tarihi Roma Yolu, “İstanbul-Bağdat Caddesi” adı ile önemini korumuş, 1603-1617 yılları arasında Osmanlı padişahı olan Sultan Birinci Ahmed’in sadrazamı Nasuh Paşa Paşa tarafından bu yol üzerine üç adet han yaptırılmıştır. Bu hanlar “Çayır Han”, “Nallı Han” (Koca Han) ve“Ulu Han”dır. Nasuh Paşa ayrıca Nallıhan ilçe merkezinde bir cami ve hamam yaptırır.
Askeri ve ticari yol güzergahında bulunan ilçe de Türklerin haricinde Ermenilerde yaşamış, bu birliktelik “tehcir”e kadar devam etmiştir. Osmanlı yönetiminde “Hüdavendiğar” (Bursa) sancağına bağlı bir nahiye merkezi olan “Karahisar-ı Naallu” ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Ankara sancağına bağlanarak, “Korupazarı Naallu” ve “Karahisar-ı Naallu” diye ikiye ayrılır. Daha sonra “Karahisar-ı Naallu” adıyla anılır.
Ünlü seyyahımız Evliya Çelebi, Ankara’dan hareket ederek Beypazarı, Çayırhan, Nallıhan ve Uluhan Köyü üzerinden Gölcük’e geçer.
1571 tarihli Osmanlı Tahrir Defterindeki kayıtlarda; Nahiye-i Karahisar-ı Na’llu’nun 3 mahalleden oluştuğu, zeamet türü vergi ödediği, kendisine 144 köy ve 17 mezra’nın bağlı olduğu yazılıdır. Osmanlı idari teşkilatındaki değişiklikler sonucunda kaza merkezi olan Nallıhan’da 1864 yılında belediye teşkilatı kurulur. 1887 yılında Nallıhan kasabasında yanan Ermeni kilisesi ile mektebinin yeniden inşasına ruhsat verilir. Osmanlı döneminde ipek böceği kozasının yetiştirildiği önemli bir merkezdir. Günümüzde ki Subaşı Köyü, Osmanlı döneminde idari bir birim olan “subaşılık”tır. Bu köyde halen
i birimi, Çayırhan ise belde olur.
Sarıyar Barajının yapımıyla Nallıhan’a bağlı üç köy; “Sarılar”, “Yardibi” ve “Fasıl” baraj gölü suları altında kalır. Gökçekaya Barajı’nın yapımından etkilenen “Nallıkozlu” Köyü Emremsultan Köyü hudutları içine, “Karahisarkozlu” ise kendi yaylasına taşınır.
Büyük bir bölümü ormanlarla kaplı olan ilçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Arıcılık, ipek böcekçiliği, hububat tarımı, sebze ve meyvecilik ilçe ekonomisinin en önemli geçim kaynaklarıdır. İlçedeki ülkemizin önemli tesirlerinden olan Sarıyar Hasan Polatkan Barajı, Gökçekaya Barajı ve Hes (Hidro Elektrik Santralı), Yenice Barajı ve Hes (Hidro Elektrik Santralı) ve Çayırhan Termik Santralı ilçe ekonomisine büyük katkıları vardır.
(Abdülkerim Erdoğan, Adım Adım Ankara, Ankara Büyükşehir Belediyesi Yayınları, Ankara, 2007) https://www.sariyarli.net/
NALLIHAN IN ADI NEREDEN GELİYOR
Nallıhan adını nasıl aldığı hususunda ise iki söylenti var. İsminin, bölgedeki han ve yakınlarından geçen Nallı Suyu’ndan veya bölgede bulunan önemli bir hanın kapısındaki naldan aldığı yönündedir. Bir diğer söylenti ise, halk kahramanı Köroğlu buradan geçerken gece handa konaklar, ertesi gün ayrılırken hanın bahçe kısmında atının nalı düşer. Nal yerinden alınarak hanın kapısına asılır ve buradan da Nallıhan ismi çıkar. Bolu’da yaşamış bir Türk halk ozanı olan Köroğlu’na dair ilk bilgilere Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine rastlanır. Seyahatnameye göre; Köroğlu Ankara’nın kuzeyinde Çamlıdere ve Nallıhan da bulunmuştur. Buradan hareketle Köroğlu adının anılmasını isteyen bölge halkı böyle bir rivayet üretmiş olabilir.
Evliya Çelebi’nin Ankara’da gezdiği yerlerlerden kaçını gördünüz
Dünyaca ünlü gezdin Evliya Çelebi’nin Ankara’da gezdiği yerler arasından kaçını biliyorsunuz? Peki ya açıklanan bu yerler arasından kaçını daha önce gördünüz? İşte Evliya Çelebi’de Ankara gezi rehberi! Üstelik bu yerler Google Haritalar ile endeksli…
EVLİYA ÇELEBİNİN İZİNDE SNKARADA. VAKIF. MEDENİYETİ
Evliya Çelebi’nin yaşadığı yüzyılda Ankara’da gezdiği yerler belirlendi! Mustafa Başaran’ın bir proje kapsamında Google Haritalar’a endekslemesi ile konumları ile beraber görülebilen bu yerler ilgi çekiyor. Siz bu yerlerden kaçını gördünüz? İşte Evliya Çelebi’nin Ankara’da gördüğü o yerler…
EVLİYA ÇELEBİ’NİN ANKARA’DA GEZDİĞİ YERLER
Ankara’da gezilecek yerler arayanların merak ettiği işte o liste:
1- Engürü (Ankara)
2- Elmadağ Kurbağılı
3- Kalecik Kazancı Baba Sultan Ziyaretgahı
4- Haymana Şeyh Hüsameddin Ziyaretgahı
5- Nallıhan
6- Nallıhan Sarılar ( Köy baraj suları altında kalmıştır)
7- Beypazarı
8- Beypazarı Şeyh Ivaz Türbesi
9- Ayaş
10- Sincan Erkeksu
11- Istanoz (Yenikent)
12- Akyurt Balıkhisar
13- Mamak Nenekler (Gökçeyurt)
14- Mamak Hüseyin Gazi Ziyaretgahı
15- Altındağ Cenabi Ahmet Paşa Camii
16- Altındağ Hazret-i Mevlana Tekkesi
17- Altındağ Şeyh Hazret-i Er Sultan Ziyaretgahı
18- Tahtalkale Hamamı
19- Hazret-i Hızır Makamı Ziyaretgahı
20- Şeyh Hazret-i Hacı Bayram Veli Ziyaretgahı
21- Hacı Bayram-ı Veli Tekkesi
22- Hacı Bayram-ı Veli Camii
(Kaynak. https://aaal.meb.k12.tr/meb_