Elde Dizilen Gazeteden Dijital Medya Çağına Tarihin Canlı Şahitleri
Gebze gazetesi www.gebzegazetesi.com ve gazete Gebze de belgeselcinin not defteri köşesin de 7 nisan 2022 tarihinde yayınlanan makalem
https://www.gazetegebze.com.tr/…/elde-dizilen-gazeteden…
Bilgi bilişim ve uzay çağı derken Dijital medya çağını yaşıyoruz.
Bizim gibi yaşı 50’nin üstünde olan gazeteciler basın yayın medya dünyasında yaşanan değişim ve dönüşümlerin canlı şahitleridir.
Sadece medyadaki değişim değil her alanda çok hızlı değişimler yaşıyoruz.
Bizim kuşak gazeteciler gazetelerin hurufat denen kasalarda kurşun harflerden tek tek elde dizilip basıldığı günlerden gelmekte yeni nesil gazeteciliğe alışmak İçin tüm imkanlarını kullanmakta.Her şey çok kolay olmasına rağmen medya alanınında yetişmiş gazeteci ve medya mensubu bulmakta sıkıntı yaşanmakta herşey dijital olsada insan faktörü ön plana çıkmakta.Dijital medya çağında en büyük ihtiyaç yetişmiş mesleğinin önemini bilen gazetecilere ihtiyaç duyuluyor. Teknoloji ile birlikte mesleğinin önemini bilen gerçek anlamda gazetecilerde yetişse birgün , bu konu İle ilgili geniş bir yazı kaleme almak istiyorum. Değerli meslektaşım İzmir’den Balkan gazetesi sahibi Rifat Sait beyin Dijital medya ve yeni dönem gazetecilik başlıklı yazısının bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
Dijital Medya ve Yeni Dönem Gazetecilik
Tüm Dünya’da artık Klasik matbaa baskı gazeteciliğinden internet (Dijital) gazeteciliğe geçiyoruz.Dijitale geçerken matbaaların kapanacağı, matbaa ve benzer yan kollarda çalışan işçilerin işsiz kalacağı ve de bunlar için çözümler bulunması gerektiği unutulmamalı.
Dijital Medya Yönelimi
Dijital medyaya artık kesin yönelme vakti geliyor. Yakında kâğıt gazetelere elveda diyeceğiz. Sadece okunmak için değil, okunduktan sonra da camları silmek ya da bir şeyleri paketlemek, örtmek veya daha birçok nedenden gazeteleri arayacağız belki, kim bilir?
Hızlı, online, pratik, yüksek etkileşim oranı… Hedef kitlenize mesajın kısa yoldan, direkt sunabilmenize imkân sağlayan bu kanalda hızlı ve etkili iletişim kurabiliyorsunuz. Monolog değil, diyalog şeklinde kurulan bu iletişimde, hedef kitlenizin sorularına, yorumlarına, yönlendirmelerine direkt cevap verebiliyorsunuz. Anında… Ayrıca, ölçülebilir, raporlanabilir, analiz edilebilir verilere ulaşıyorsunuz. Dijital medyanın bu nimetleri aşikâr. Ama her nimetin bir külfeti de var tabi.Dijital medyanın doğruluğu, onun en çok sorgulanan külfeti. Kötü niyetliler için bulunmaz bir silah aslında. Bilgi eksikliği veya dezenformasyonu, kişisel verilerin korunması veya ihlal edilmesi, kitlelerin kısa sürede yanlış yerlere yönlendirilmesi, sosyal ağlar üzerinde yaşanan kirlilik, insan hakkı ihlalleri, siber faşizm, nefret suçları, ırkçılık gibi zararlı yönleri olabilir. Bunlara hazırlıklı olmak ve gerekli önlemleri de almak gerekiyor. Önlem derken kesinlikle sansürden bahsetmiyorum. Ama bir denge de olmalı.
Dijital Gazetecilik
Dijital gazetecilik ile birlikte düzenlenmesi gereken yeni yasalar da var elbette. En başta bu işin en büyük finans kaynağı olan reklam ve ilanların düzenlemesi. Basın İlan Kurumu (BİK) şu anda dijital medyaya ilan ödemesi yapmıyor. Dijital medyaya geçeceksek Basın ilan kurumundan dijital ilanlara ödemelerin yapılması için yasanın çıkartılması gerekiyor. Ancak tabiki bunun da kriterleri var. Önüne gelen bir web haber portalı açıp ilan alamamalı. Web sitesinin veya portalının tıklama sayısı, çalıştırdığı basın kartlı eleman sayısı, etik kurallara uyumluluğu, hizmet verdiği süre gibi kriterler mutlaka olmalıdır.Yeri gelmişken bu arada tasarruf tedbirleri paralelinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile Belediyelerin yerel gazetelere ilan vermesinin kısıtlanmasının da bir an önce düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira yerel gazetelerin en büyük maddi desteği olan belediye ilanları onların can simidi gibidir.
Bu arada tabiki İnternet medyasının basın kartı, ilan dağıtımı, vergilendirme gibi gündemleri kapsamında mevcut yasalar güncellenmesi gerekiyor. Hem de acilen. Günlük mesela milyonlarca kitleye ulaşan bir haber portalı ile 500 kadar tirajlı gazetelerin hizmetlisi dahi Sarı Basın Kartından yararlanırken, bu haber potalının editörü, genel yayın yönetmeni Basın Kartı hakkından yararlanamıyor. Bu çok tezat bir durum. Ayrıca bu internet portalı resmi ilan da alamıyor. Dolayısıyla bu haksızlıkların bir an önce giderilmesi gerekiyor.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve Hatay milletvekili Hüseyin Yayman, sosyal için yasal düzenleme yapılmasına ihtiyaç olduğunu söylemişti. Belli ki bu konuda hazırlıklar uzun zamandır yapılıyor. Kamuoyunda “Sosyal Medya Yasası” olarak bilinen bu çalışmada sona geliniyor. Yasa da denetleme tabiki olmalı ama sansür asla kabul edilemez.Siyasi tecrübelerimden bilirim ki; bu konunun muhatabı olan dijital medyacılar aralarında birlik olmalı, tek ses ve tek yumruk olarak masaya vurup kamuoyu etkisini doğru yönde artırmalıdırlar. İstişareler sonucu, yapacakları doğru ve tatlı kulislerle beklentilerini siyasi karar mercilerine iletip, onları ikna etmelidirler.
İşte bu yüzden Dijital medyacılar teşkilatlanmalı, bu işi samimiyetle yapacak, profesyonel, etik ve doğru meslek erbaplarıyla bir araya gelip dernekler, federasyonlar, birlikler ve platformlar oluşturmalı, yanlarına meslektaş (gazeteci) siyasileri de alarak güçlü siyasi kulisler oluşturmalıdırlar.Nitekim geçen hafta Ankara’da kurulan Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) buna güzel bir örnektir. Bir süredir çalışmaları devam eden 81 vilayetten kurucu ismin bulunduğu yaklaşık 2 bin haber sitesini temsil eden Türk İnternet Medya Birliği’nin (TİMBİR) kurulması son derece önemlidir. Medya ve Bilişim Genel Başkanı ve Türk İnternet Medya Kurucusu Dr. Süleyman Basa ve TİMBİR kuruluş komitesi başkanı Nizamettin Bilici’nin önderliğinde kurulan bu birliğin önümüzdeki günlerde dijital medya sektörüne, kurum ve çalışanlarına, beklentileri açısından önemli faydalar sağlayacağını düşünüyorum. Hayırlı olsun.(kaynak Rifat Sait Balkan gazetesi https://balkangunlugu.com.tr/dijital-medya-ve-yeni-donem…/)